Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu
Çünkü Değişiklik Teklifine göre, TBMM, kendisinin ve Cumhurbaşkanının seçiminin yenilenmesine ancak üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla karar verebilir\. Masaların kralı ol, poker ve blackjack turnuvalarında yeteneklerini sergile. pin up www.pusulaistanbul.com\. Yani bunun için şimdi 550 üzerinden 330 milletvekilinin (Değişiklik Teklifi göre 600 üzerinden 360 milletvekilinin) kabul oyu gerekecektir. Açıkçası önerilen sistemde, TBMM’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yenilemesi, Anayasa değişikliği yapması kadar zor bir şeydir. Bu nedenle TBMM’nin seçimlerin yenilenmesine karar verme ihtimali fevkalade düşüktür. Buna karşılık, Cumhurbaşkanı, beğenmediği TBMM çoğunluğunu değiştirmek için, herhangi bir koşula tâbi olmaksızın[4], istediği her zaman TBMM’nin ve kendisinin seçimlerini yenileyebilir. Bir kere, Değişiklik Teklifine göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri aynı gün yapılacaktır (m.4). İkinci olarak, Değişiklik Teklifi, hem Cumhurbaşkanına ve hem de TBMM’ye seçimlerin yenilenmesine karar verme yetkisi vermektedir (m.12). Değişiklik Teklifine göre, “seçimlerin yenilenmesi” demek, hem TBMM seçimlerinin, hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yenilenmesi demektir. Yani Cumhurbaşkanı isterse kendi seçimlerini de yenilemek kaydıyla, TBMM’nin seçimlerini yenileyebilmekte, yani onun görevine son verebilmektedir. TBMM de, isterse, kendi seçimlerini de yenilemek kaydıyla, Cumhurbaşkanının seçimlerini yenileyebilmekte, yani onun görevine son verebilmektedir. [649] Hollanda’da ağır göz hapsi şeklinde verilen geçici hapislik, subaylara verildiğinde kendi konutlarında, kışlada ve eğer askeri birlik kışlanın dışında ise çadırda çektirilirken, astsubaylar ve erat kilitli odada çekmektedirler. Öte yandan disiplin odasında hapis, sadece erlere verilmektedir.
Maddede de hakimlerle aynı teminat altına alınmıştır. Savcıların görevlerinin “idari” mi, yoksa “yargısal” nitelikli mi olduğu konusunda öğretide ve yargı kararlarında hakim olan görüş, savcıların faaliyetlerinin “kazai olmayıp”, “idari” olduğu yolundadır[6]. Sonuç olarak idari hakimlere karşı açılacak davanın, Danıştay’ın bir dairesinde görülmesi yasanın lafzına ve uzmanlık gereklerine ve de Anayasanın 140.maddesinde belirlenen Adli-İdari Yargı ayrımına uygun olacaktır. Bir hukuki yaptırım içermeyen bu müessesenin siyasetle iç içe olan bizim idari yapımızda netice alması çok zordur. Çünkü idareciler mahkeme kararlarına rağmen, aksi icraata bulunabilmektedir. Bu durumda, bu tür idareciler için hukuki yaptırım içeren kurumlar sonuç almaya elverişli olup, kendisini kamuoyuna şikayet eden; ombudsman’dan etkilenmeyeceklerdir. Dolayısıyla idarenin denetiminde hiçbir katkısı olmayacaktır. Bu sebeple, getirilecek müessese ombudsman değil idari savcılık olmalı. Bazı karalar (çoğunlukla idari para cezalarıyla ilgili) kesin olup itiraz veya temyizi kabil değildir.
Diğer daireler ihtiyaca göre vergi ve idari dava daireleridir. İdari işlemler hukuka uygunluk karinesinden yararlandıklarından idari işlemlere karşı dava açılması idari işlemlerinin yürütmesini durdurmaz. Ancak açılacak iptal davasında yürütmenin durdurulması kararı verilirse bu durumda işyeri dava sürerken de faaliyetlerine devam edebilir. Aynı yıl içinde üç defadan fazla faaliyetten men edilen işletmelerin ruhsatı iptal edilecektir. Ayrıca bu işletmeler aleyhine idari para cezası kesilmesi de mümkündür. Mevzuatımız uyarınca, otel, pansiyon, lokanta ve bar gibi işletmeler, umuma açık istirahat ve eğlence yerleri sınıfında yer alır. Umuma açık istirahat yerleri, kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi ve konaklaması için açılan yerlerdir. Bu işletmeler bakımından da Yönetmelik’te belirtilen şartların sağlanması zorunludur.
Buna göre genel olarak yargı ayrı ayrı teşkilatlanmış, vaziyette olup Adli ve İdari Yargı olmak üzere iki ana yargı kolu mevcuttur. Bu iki ana kol dışında bir de askeri yargı mevcut olup, askeri yargı da kendi içinde hem adli hem idari hem de disiplin yargısı olarak teşkilatlanmıştır. Eski sistemde yerel mahkeme kararlarının doğrudan temyiz mercii iken,yeni sistemde yerel mahkemelerden doğrudan değil,istinaf incelemesinden sonra temyiz edilen davalara bakmaktadır.Bu haliyle 3. Kademe mahkemesi halini almıştır.Tek istisnası ise ivedi yargılamaya tabi kararlar olup,bunlar doğrudan temyize tabidir. Adli yargıda olduğu gibi replik-düplük aşaması geçerlidir. Buna göre davacı ve davalının ikişer dilekçe hakkı mevcuttur. Bunun dışında mahkeme gerek görürse ara kararla bilgi belge isteyebilir ve keşif-bilirkişi incelemesine başvurabilir. Tekemmül eden dosyalar esastan görüşülerek en geç 3 ay içinde karar verilmesi ve kararlarda itiraz-temyiz yolunun ve süresinin gösterilmesi gerekir. Bunun dışındaki üyeler, idari yargı hakim ve savcıları arasından Hakimler ve Savcılar yüksek kurulunca atanmaktadır. İdari hakimlikte hukuk fakültesi mezunu olma şartı aranmadığından Danıştay Üyeliğinde de bu şart aranmamakta olup hukuk camiasında bu durum da tartışma konusudur. 2575 sayılı kanun ile Danıştay yüksek mahkeme olarak örgütlenmiştir. Buna göre 1.Daire Danışma görevi gören, 2.Daire memur yargılamasında soruşturma izni veren veya vermeyen idari kararları denetleyen dairelerdir.
E-Devlet uygulamasında ya da Vatandaş Portal üzerinde tarafı olduğunuz boşanma davası ile ilgili olarak Duruşma Günü Verildi şeklinde bir ifade yer almakta ise duruşmanın yapıldığı mahkemece yeni bir duruşma tarihinin verildiği anlamına gelmektedir. İlk duruşmada gerek tarafların kendileri için gerekse müşterek çocuklar için tedbir nafakasına ilişkin bir karar verilecektir. Ayrıca hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında taraflara soru sorabilir. Örneğin kendisine şiddet uygulandığını iddia eden davacıya, mahkeme hakimi bu konuda açılmış bir soruşturma ya da ceza dosyası bulunup bulunmadığını sorabilir. Tüm bu hususlar tutanağa geçirildikten sonra mahkeme ilk ara kararları tutanağa geçirilir. Yukarıda açıkladığımız üzere mahkemece dilekçeler aşaması sonuçlandıktan sonra Ön İnceleme Duruşma günü belirlenir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’da hakime ön inceleme duruşmasında tarafları sulhe davet etme görevi verilmiştir. Bu durumda tarafların delil listesindeki bu delillerin nereden temin edileceğini bildirmesi halinde mahkemece bu delillerin toplanması için işlemler yapılacaktır.
Bu durumda belediyelerde emirlere uymama fiilinin cezasını kimin vereceği Kabahatler Kanununda net olmamakla birlikte Belediye Kanununun 34/e ve 1608 Sayılı Kanunun 1. Maddesi birlikte değerlendirilince tereddütsüz encümenin yetkili olduğu sonucuna varılmaktadır. Bu kabahat türü “torba” diyebileceğimiz türdendir. Çünkü “emri” her kurum verebileceği gibi yetki ve göreviyle ilgili her konuda da olabilir. Maddenin kapsamı o kadar geniştir ki; “adli işlemler nedeniyle” verilen bir emri yerine getirmemek dahi suçu oluşturabilir. Bunun yanında; kamu güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığın korunması amacıyla bir emir (genelge) yayımlanmış olabilir.
Memurun kendini savunabilmesi için idarenin hangi bilgi ve belgelere dayandığını da bilmesi gerekir. Diğer bir ifadeyle savunma hakkı bilgi alma hakkını da gerektirir. Bilgi alma hakkı ise failin soruşturma dosyasını görme hakkını içerir. DMK memurlara soruşturma dosyasını görme hakkı tanımamıştır. Kanun sadece hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memurlara sicil dosyası hariç soruşturma dosyasını inceleme hakkı tanımıştır (m.129/son)[352] . Disiplin amiri işlenen fiilin niteliğini, failin kişiliğini, o ana kadarki tutum ve davranışlarını, fiili işlerken içinde bulunduğu hal ve şartları, fiilin hizmete olan etkisini göz önünde bulundurarak disiplinin korunması için faile ceza vermek gerekip gerekmediğine karar verecektir. Ceza vermeden önce failin geçerli bir mazereti olup olmadığı araştırılacaktır. Tek fiile tek ceza verilmesi ilkesinin bir başka boyutu da, tek bir fiilin birden çok suçu oluşturması durumudur. Tek fiille ihlal edilen birden çok suç normunun hepsi disiplin suçu olabilir.
- Anayasa dairesinin başkanlığını yüksek mahkemenin birinci başkanı yapar.
- Bu yasağa aykırı borçlanmak disiplin suçu olarak düzenlenmiştir.
- Neticede her unsur genel ve nihai bir amacın parçası olup, o genel amaçta; idarenin sınırsız gücü karşısında yönetilenlerin haklarının korunması için idarenin denetimi ve sınırlandırılmasıdır.
AYİM’nin bu tutumu, Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçelerinin bağlayıcılığı tartışmasını gündeme getirmekte ise de bu konu tezin kapsamı dışında olduğundan incelenmeyecektir[797]. Sonuç olarak, salt amirin astın hatasını gösteren, eleştiren ve muaheze eden işlemleri ile basit uyarı/ikaz yazıları iç düzen işlemi niteliğinden dolayı idari davaya konu olamaz. Bunların dışında kalan nitelikli ve kapsamlı ikaz/tenkit /muaheze işlemleri aleyhine Askeri Ceza Kanununun 165 ve 17. Maddelerine göre doğrudan doğruya bir uyarı cezası şeklinde tesis olunmadıkça iptal davası açılabilir. Bu takdirde, hiç şüphe yok ki bu işlemler de iptal davasının kabul şartlarını taşımalıdır. Bu cümleden olarak, idari davaya konu edilebilse bile bu işlemler hakkında söz gelimi yerindelik denetimi yapılamaz ve takdir yetkisini kaldıracak şekilde karar verilemez. Haliyle şartları varsa yokluk denetimi de yapılabilir. AYİM bu tür cezaların yargısal denetimin yaparken, disiplin amirinin eylemin hangi suçu oluşturduğu konusundaki değerlendirmesi ile bağlı kalmamakta, eylemin hangi suçu oluşturduğuna kendisi karar verdikten sonra, bu eylemin AsCK’nun 165. Maddesinde yazılı emre itaatsizlik yada saygısızlık suçlarından birini oluşturup oluşturmadığına bakmaktadır.